Hani Musa, ailesine söyle demisti: "Gerçekten ben bir ates gördüm, (gidip) size
oradan bir haber getirecegim yahut bir kor ates getireyim, umarim ki
isinirsiniz."
"Asni at!" (Asyi atip) onu yilan gibi deprenir görünce dönüp arkasina bakmadan
kaçti. (Dedik ki): "Ey Musa korkma! Çünkü benim huzurumda peygamberler korkmaz."
Ve vicdanlari bunlar(in dogrulugun)a tam bir kanaat getirdigi halde, zulüm ve
kibirlerinden ötürü onlari bile bile inkr ettiler. Bozguncularin sonunun nice
olduguna bir bak!
Cinlerden, insanlardan ve kuslardan mütesekkil ordulari Süleyman'in hizmetinde
toplandi, hepsi bir arada (onun tarafindan) düzenli olarak sevkediliyordu.
(Süleyman) onun sözüne gülümseyerek dedi ki: "Ey Rabbim! Bana ve ana babama
verdigin nimete sükretmemi ve hosnut olacagin iyi is yapmami gönlüme getir.
Rahmetinle, beni iyi kullarin arasina kat."
"Onun ve kavminin, Allah'i birakip günese secde ettiklerini gördüm. Seytan,
kendilerine yaptiklarini süslü göstermis de onlari dogru yoldan alikoymus. Bunun
için hidayete giremiyorlar."
Melike, "Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi orayi perisan ederler ve halkinin
ulularini hakir hle getirirler. (Herhalde) Onlar da böyle yapacaklardir" dedi.
(Elçiler, hediyelerle) gelince Süleyman söyle dedi: "Siz bana mal ile yardim mi
etmek istiyorsunuz? Allah'in bana verdigi, size verdiginden daha iyidir. Ama
siz, hediyenizle böbürlenirsiniz."
"(Ey elçi) Onlara var (söyle); iyi bilsinler ki, kendilerine asla karsi
koyamayacaklari ordularla gelir, onlari, muhakkak surette hor ve hakir halde
oradan çikaririz!"
Kitaptan ilmi olan kimse ise, "Gözünü açip kapamadan, ben onu sana getiririm"
dedi. (Süleyman) onu (Melike'nin tahtini) yanibasina yerlesivermis görünce, "Bu,
dedi, sükür mü edecegim, yoksa nankörlük mü edecegim diye beni sinamak üzere
Rabbimin (gösterdigi) lütfundandir. Sükreden ancak kendisi için sükretmis olur;
nankörlük edene gelince, o bilsin ki Rabbim müstagnidir, çok kerem sahibidir."
Ona "köske gir!" dendi. Melike onu görünce derin bir su sandi ve etegini çekti.
Süleyman "Bu billurdan yapilmis, seffaf bir zemindir" dedi. Melike dedi ki:
"Rabbim! Ben gerçekten kendime yazik etmistim. Süleyman'in maiyyetinde,
lemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum."
Cevap verdiler: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden ugursuzluga ugradik."
Salih: "Size çöken ugursuzluk (sebebi) Allah katinda (yazili)-dir. Belki siz
imtihana çekilen bir kavimsiniz" dedi.
Allah'a and içerek birbirlerine söyle dediler: "Gece ona ve ailesine baskin
yapalim; sonra da velisine, 'Biz o ailenin yok edilisi sirasinda orada degildik,
inanin ki dogru söylüyoruz' diyelim."
Buna kavminin cevabi sadece: "Lût ailesini memleketinizden çikarin; baksaniza
onlar (bizim yaptiklarimizdan) temiz kalmak isteyen insanlarmis!" demelerinden
ibaret oldu.
(Onlar mi hayirli) yoksa, gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren mi?
Çünkü biz onunla, bir agacini bile bitirmeye gücünüzün yetmedigi güzel güzel
bahçeler bitirmisizdir. Allah'la beraber baska bir ilh mi var! Dogrusu onlar
sapiklikta devam eden bir güruhtur.
(Onlar mi hayirli) yoksa, yeryüzünü oturmaya elverisli kilan, aralarinda
nehirler akitan, onun için sabit daglar yaratan, iki deniz arasina engel koyan
mi? Allah'in yaninda baska bir ilh mi var? Hayir onlarin çogu (hakikatlari)
bilmiyorlar.
(Onlar mi hayirli) yoksa, kendine yalvardigi zaman bunalmisa karsilik veren ve
basindaki sikintiyi gideren, sizi yeryüzünün hakimleri yapan mi? Allah'in
yaninda baska bir ilh mi var? Ne kit düsünüyorsunuz!
(Onlar mi hayirli) yoksa, karanin ve denizin karanliklari içinde size yolu
bulduran, rahmetinin (yagmurun) önünde rüzgarlari müjdeci olarak gönderen mi?
Allah'in yaninda baska bir ilh mi var? Allah onlarin kostuklari ortaklardan çok
yücedir, münezzehtir.
(Onlar mi hayirli) yoksa, önce yaratan, sonra yaratmayi tekrar eden ve sizi hem
gökten, hem yerden riziklandiran mi? Allah ile beraber baska bir ilh mi var? De
ki: Eger dogru söylüyorsaniz, siz kesin delilinizi getirin haydi!
Söylenen baslarina gelecegi vakit, bunlar için yerden bir "dbbe" (canli)
çikaririz ki bu, onlara insanlarin yetlerimize kesin bir iman getirmemis
olduklarini söyler.
Görmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattik ve (çalissinlar diye)
gündüzü apaydinlik yaptik. Iman eden bir kavim için elbette bunda ibretler
vardir.
Sen daglari görürsün de, yerinde durur sanirsin. Oysa onlar bulutun yürümesi
gibi yürümektedirler. Bu, her seyi sapasaglam yapan Allah'in sanatidir. Süphesiz
ki O, yaptiklarinizdan tamamiyla haberdardir.
(De ki): "Ben ancak her seyin sahibi olan ve burayi kutlu kilan bu sehrin
(Mekke'nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Yine bana müslümanlardan olmam
emredildi."