First Ayah 1 الأية الأوليبِسْم ِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْأَنفَالِ ۖ قُلِ الْأَنفَالُ لِلَّهِ وَالرَّسُولِ ۖ
فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَصْلِحُوا ذَاتَ بَيْنِكُمْ ۖ وَأَطِيعُوا اللَّهَ
وَرَسُولَهُ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
Yas-aloonaka AAani al-anfali qulial-anfalu lillahi warrasooli fattaqooAllaha
waaslihoo thata baynikum waateeAAooAllaha warasoolahu in kuntum mu/mineen
Turkish
Sana ganimetlerin bölüstürülmesini soruyorlar. De ki, ganimetlerin taksimi
Allah'a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz
Allah'tan korkun da biribirinizle aranizi düzeltin. Allah'a ve Resulü'ne itaat
edin.
|
Ayah 8:2 الأية
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ
وَإِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ آيَاتُهُ زَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَعَلَىٰ رَبِّهِمْ
يَتَوَكَّلُونَ
Innama almu/minoona allatheenaitha thukira Allahu wajilat quloobuhum
wa-ithatuliyat AAalayhim ayatuhu zadat-hum eemananwaAAala rabbihim yatawakkaloon
Turkish
Gerçek müminler ancak o müminlerdir ki, Allah anildigi zaman yürekleri ürperir,
yetleri okundugu zaman imanlarini arttirir. Ve bunlar yalnizca Rablerine
tevekkül ederler.
|
Ayah 8:3 الأية
الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ
Allatheena yuqeemoona assalatawamimma razaqnahum yunfiqoon
Turkish
Onlar ki, namazi geregi gibi kilarlar ve kendilerine rizik olarak verdigimiz
seylerden Allah yoluna harcarlar.
|
Ayah 8:4 الأية
أُولَٰئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا ۚ لَّهُمْ دَرَجَاتٌ عِندَ رَبِّهِمْ
وَمَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ
Ola-ika humu almu/minoona haqqanlahum darajatun AAinda rabbihim wamaghfiratun
warizqunkareem
Turkish
Iste gerçekten mümin olanlar onlardir. Onlara Rablerinin katinda dereceler
vardir, bagislanma ve degerli rizik vardir.
|
Ayah 8:5 الأية
كَمَا أَخْرَجَكَ رَبُّكَ مِن بَيْتِكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّ فَرِيقًا مِّنَ
الْمُؤْمِنِينَ لَكَارِهُونَ
Kama akhrajaka rabbuka min baytika bilhaqqiwa-inna fareeqan mina almu/mineena
lakarihoon
Turkish
Nitekim Rabbin seni, hak ugruna savasmak için evinden çikarmisti. Oysa
müslümanlarin bir kismi o zaman bundan hoslanmamislardi.
|
Ayah 8:6 الأية
يُجَادِلُونَكَ فِي الْحَقِّ بَعْدَمَا تَبَيَّنَ كَأَنَّمَا يُسَاقُونَ إِلَى
الْمَوْتِ وَهُمْ يَنظُرُونَ
Yujadiloonaka fee alhaqqibaAAda ma tabayyana kaannama yusaqoona ilaalmawti wahum
yanthuroon
Turkish
Ve gerçek, gün gibi açiga çiktiktan sonra bile seninle münakasaya devam
etmislerdi; sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlardi.
|
Ayah 8:7 الأية
وَإِذْ يَعِدُكُمُ اللَّهُ إِحْدَى الطَّائِفَتَيْنِ أَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ
أَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُرِيدُ اللَّهُ أَن يُحِقَّ
الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكَافِرِينَ
Wa-ith yaAAidukumu Allahu ihdaatta-ifatayni annaha lakum watawaddoonaanna ghayra
thati ashshawkati takoonu lakumwayureedu Allahu an yuhiqqa alhaqqa
bikalimatihiwayaqtaAAa dabira alkafireen
Turkish
Iste o zaman Allah size iki taifeden (kervan veya kureys ordusundan) birini vaad
ediyordu ki, sizin olacakti. Siz ise arzu ediyordunuz ki, sani ve serefi olmayan
sey (kervan) sizin olsun. Halbuki Allah, yetleriyle hakki yerine oturtmak ve
kfirlerin arkasini kesmek istiyordu.
|
Ayah 8:8 الأية
لِيُحِقَّ الْحَقَّ وَيُبْطِلَ الْبَاطِلَ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ
Liyuhiqqa alhaqqa wayubtilaalbatila walaw kariha almujrimoon
Turkish
Ki, hakkin hak oldugunu tanitsin ve batili büsbütün yok etsin, varsin o
günahkrlar istemesin.
|
Ayah 8:9 الأية
إِذْ تَسْتَغِيثُونَ رَبَّكُمْ فَاسْتَجَابَ لَكُمْ أَنِّي مُمِدُّكُم بِأَلْفٍ
مِّنَ الْمَلَائِكَةِ مُرْدِفِينَ
Ith tastagheethoona rabbakum fastajabalakum annee mumiddukum bi-alfin mina
almala-ikatimurdifeen
Turkish
O vakit siz Rabbinizden yardim diliyordunuz. O da: "Ben iste ardarda bin melekle
size yardim ediyorum" diye duanizi kabul buyurmustu.
|
Ayah 8:10 الأية
وَمَا جَعَلَهُ اللَّهُ إِلَّا بُشْرَىٰ وَلِتَطْمَئِنَّ بِهِ قُلُوبُكُمْ ۚ وَمَا
النَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِندِ اللَّهِ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Wama jaAAalahu Allahu illabushra walitatma-inna bihi quloobukum wama annasruilla
min AAindi Allahi inna Allaha AAazeezunhakeem
Turkish
Bunu da Allah size sirf bir müjde olsun ve bununla kalbleriniz yatissin diye
yapmisti. Yoksa zafer ancak Allah katindandir. Gerçekten Allah mutlak galiptir
ve hikmet sahibidir.
|
Ayah 8:11 الأية
إِذْ يُغَشِّيكُمُ النُّعَاسَ أَمَنَةً مِّنْهُ وَيُنَزِّلُ عَلَيْكُم مِّنَ
السَّمَاءِ مَاءً لِّيُطَهِّرَكُم بِهِ وَيُذْهِبَ عَنكُمْ رِجْزَ الشَّيْطَانِ
وَلِيَرْبِطَ عَلَىٰ قُلُوبِكُمْ وَيُثَبِّتَ بِهِ الْأَقْدَامَ
Ith yughashsheekumu annuAAasaamanatan minhu wayunazzilu AAalaykum mina
assama-imaan liyutahhirakum bihi wayuthhiba AAankumrijza ashshaytani waliyarbita
AAalaquloobikum wayuthabbita bihi al-aqdam
Turkish
O sirada size, yine katindan bir güven ve esenlik olmak üzere bir uyku
sardiriyordu, sizi temizlemek, seytanin vesvesesini sizden gidermek,
yüreklerinize kuvvet vermek ve ayaklarinizi saglam durdurmak için gökten
üzerinize yagmur indiriyordu.
|
Ayah 8:12 الأية
إِذْ يُوحِي رَبُّكَ إِلَى الْمَلَائِكَةِ أَنِّي مَعَكُمْ فَثَبِّتُوا الَّذِينَ
آمَنُوا ۚ سَأُلْقِي فِي قُلُوبِ الَّذِينَ كَفَرُوا الرُّعْبَ فَاضْرِبُوا فَوْقَ
الْأَعْنَاقِ وَاضْرِبُوا مِنْهُمْ كُلَّ بَنَانٍ
Ith yoohee rabbuka ilaalmala-ikati annee maAAakum fathabbitoo allatheena
amanoosaolqee fee quloobi allatheena kafaroo arruAAba fadriboofawqa al-aAAnaqi
wadriboo minhum kulla banan
Turkish
Iste o anda Rabbin meleklere söyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim,
müminlere sebat verin. Kfirlerin yüregine korku salacagim, hemen boyunlarinin
üstüne vurun, parmaklarina, parmaklarina vurun".
|
Ayah 8:13 الأية
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ شَاقُّوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ وَمَن يُشَاقِقِ اللَّهَ
وَرَسُولَهُ فَإِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Thalika bi-annahum shaqqoo Allahawarasoolahu waman yushaqiqi Allaha
warasoolahufa-inna Allaha shadeedu alAAiqab
Turkish
Çünkü onlar Allah'a ve Resulüne karsi geldiler. Kim Allah'a ve Resulüne karsi
gelirse, bilsin ki Allah'in azabi çok çetindir.
|
Ayah 8:14 الأية
ذَٰلِكُمْ فَذُوقُوهُ وَأَنَّ لِلْكَافِرِينَ عَذَابَ النَّارِ
Thalikum fathooqoohu waannalilkafireena AAathaba annar
Turkish
Iste gördünüz ya, simdilik siz bunu tadin, su da kesindir ki, ahirette kfirlere
cehennem azabi vardir.
|
Ayah 8:15 الأية
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا لَقِيتُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا زَحْفًا فَلَا
تُوَلُّوهُمُ الْأَدْبَارَ
Ya ayyuha allatheena amanooitha laqeetumu allatheena kafaroo zahfan
falatuwalloohumu al-adbar
Turkish
Ey iman edenler! Toplu olarak kfirlerle karsilastiginiz zaman, onlara
arkalarinizi dönmeyin (kaçmayin).
|
Ayah 8:16 الأية
وَمَن يُوَلِّهِمْ يَوْمَئِذٍ دُبُرَهُ إِلَّا مُتَحَرِّفًا لِّقِتَالٍ أَوْ
مُتَحَيِّزًا إِلَىٰ فِئَةٍ فَقَدْ بَاءَ بِغَضَبٍ مِّنَ اللَّهِ وَمَأْوَاهُ
جَهَنَّمُ ۖ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ
Waman yuwallihim yawma-ithin duburahuilla mutaharrifan liqitalin aw
mutahayyizanila fi-atin faqad baa bighadabin mina Allahiwama/wahu jahannamu
wabi/sa almaseer
Turkish
Böyle bir günde her kim onlara, tekrar dönüp çarpismak için geri çekilmek veya
diger bir safta yeniden mevzilenmek hlleri disinda, arkasini dönerse, muhakkak
Allah'dan bir gazaba ugramis olur ve varacagi yer cehennemdir, orasi da ne kötü
bir akibettir.
|
Ayah 8:17 الأية
فَلَمْ تَقْتُلُوهُمْ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ قَتَلَهُمْ ۚ وَمَا رَمَيْتَ إِذْ
رَمَيْتَ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ رَمَىٰ ۚ وَلِيُبْلِيَ الْمُؤْمِنِينَ مِنْهُ بَلَاءً
حَسَنًا ۚ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Falam taqtuloohum walakinna Allahaqatalahum wama ramayta ith ramayta
walakinnaAllaha rama waliyubliya almu/mineena minhu balaanhasanan inna Allaha
sameeAAun AAaleem
Turkish
Sonra onlari siz öldürmediniz, lkin Allah öldürdü. Attigin zaman da sen
atmadin, lkin Allah atti. Bu da müminlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi.
Allah isitendir, bilendir.
|
Ayah 8:18 الأية
ذَٰلِكُمْ وَأَنَّ اللَّهَ مُوهِنُ كَيْدِ الْكَافِرِينَ
Thalikum waanna Allaha moohinukaydi alkafireen
Turkish
Gördünüz ya, Allah, kfirlerin kurdugu tuzagi iste böyle bosa çikarir.
|
Ayah 8:19 الأية
إِن تَسْتَفْتِحُوا فَقَدْ جَاءَكُمُ الْفَتْحُ ۖ وَإِن تَنتَهُوا فَهُوَ خَيْرٌ
لَّكُمْ ۖ وَإِن تَعُودُوا نَعُدْ وَلَن تُغْنِيَ عَنكُمْ فِئَتُكُمْ شَيْئًا
وَلَوْ كَثُرَتْ وَأَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ
In tastaftihoo faqad jaakumualfathu wa-in tantahoo fahuwa khayrun lakum
wa-intaAAoodoo naAAud walan tughniya AAankum fi-atukum shay-an walawkathurat
waanna Allaha maAAa almu/mineen
Turkish
Fetih istiyorsaniz, iste size fetih gelmistir, eger asiri gitmez de son
verirseniz, hakkinizda daha hayirlidir. Yok eger dönerseniz, biz de döneriz. O
vakit askeriniz çok da olsa size hiç bir sekilde fayda vermez. Iyi biliniz ki,
Allah müminlerle beraberdir.
|
Ayah 8:20 الأية
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَوَلَّوْا
عَنْهُ وَأَنتُمْ تَسْمَعُونَ
Ya ayyuha allatheena amanooateeAAoo Allaha warasoolahu wala tawallawAAanhu
waantum tasmaAAoon
Turkish
Ey iman edenler, Allah'a ve Resulü'ne itaat edin. Isitip durdugunuz halde onun
emirlerinden yüz çevirmeyin!
|
Ayah 8:21 الأية
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ قَالُوا سَمِعْنَا وَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ
Wala takoonoo kallatheenaqaloo samiAAna wahum la yasmaAAoon
Turkish
Ve isitmedikleri halde "isittik" diyenler gibi olmayin!
|
Ayah 8:22 الأية
إِنَّ شَرَّ الدَّوَابِّ عِندَ اللَّهِ الصُّمُّ الْبُكْمُ الَّذِينَ لَا
يَعْقِلُونَ
Inna sharra addawabbi AAindaAllahi assummu albukmu allatheena layaAAqiloon
Turkish
Çünkü yeryüzünde dolasan canlilarin Allah katinda en kötüsü anlamayan ve
düsünmeyen sagirlarla dilsizlerdir.
|
Ayah 8:23 الأية
وَلَوْ عَلِمَ اللَّهُ فِيهِمْ خَيْرًا لَّأَسْمَعَهُمْ ۖ وَلَوْ أَسْمَعَهُمْ
لَتَوَلَّوا وَّهُم مُّعْرِضُونَ
Walaw AAalima Allahu feehim khayranlaasmaAAahum walaw asmaAAahum latawallaw
wahum muAAridoon
Turkish
Allah onlarda hayir görseydi onlara isittirirdi, isittirseydi yine de aldirmaz
arka dönerlerdi.
|
Ayah 8:24 الأية
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا
دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ ۖ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ
وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
Yaayyuha allatheena amanooistajeeboo lillahi walirrasooli itha daAAakumlima
yuhyeekum waAAlamoo anna Allahayahoolu bayna almar-i waqalbihi waannahu ilayhi
tuhsharoon
Turkish
Ey iman edenler! Peygamber sizi, size hayat verecek seylere davet ettigi zaman,
Allah'a ve Resul'e icabet edin. Ve bilin ki Allah, kisi ile kalbi arasina girer.
Ve siz kesinkes O'nun huzurunda toplanacaksiniz.
|
Ayah 8:25 الأية
وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَّا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنكُمْ خَاصَّةً ۖ
وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Wattaqoo fitnatan la tuseebannaallatheena thalamoo minkum khassatanwaAAlamoo
anna Allaha shadeedu alAAiqab
Turkish
Ve öyle bir fitneden sakinin ki, içinizden yalnizca zulüm yapanlara dokunmakla
kalmaz. Ve bilin ki, Allah'in cezasi siddetlidir.
|
Ayah 8:26 الأية
وَاذْكُرُوا إِذْ أَنتُمْ قَلِيلٌ مُّسْتَضْعَفُونَ فِي الْأَرْضِ تَخَافُونَ أَن
يَتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَآوَاكُمْ وَأَيَّدَكُم بِنَصْرِهِ وَرَزَقَكُم مِّنَ
الطَّيِّبَاتِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Wathkuroo ith antumqaleelun mustadAAafoona fee al-ardi takhafoonaan
yatakhattafakumu annasu faawakumwaayyadakum binasrihi warazaqakum mina
attayyibatilaAAallakum tashkuroon
Turkish
Düsünün ve hatirlayin o zamanlari ki, hani bir vakitler siz yeryüzünde
güçsüzdünüz, hor görülen bir azinliktiniz. Insanlarin sizi hirpalamasindan
korkuyordunuz, öyle iken O, sizi barindirdi ve sizi yardimiyla destekleyip
güçlendirdi ve sükretmeniz için temizlerinden rizik verdi.
|
Ayah 8:27 الأية
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَخُونُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُوا
أَمَانَاتِكُمْ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ
Ya ayyuha allatheena amanoola takhoonoo Allaha warrasoola watakhoonooamanatikum
waantum taAAlamoon
Turkish
Ey iman edenler! Allah'a ve Resul'e hainlik etmeyiniz ki, bile bile kendi
emanetlerinize hiyanet etmis olmayasiniz.
|
Ayah 8:28 الأية
وَاعْلَمُوا أَنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَأَنَّ اللَّهَ
عِندَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ
WaAAlamoo annama amwalukumwaawladukum fitnatun waanna Allaha AAindahu
ajrunAAatheem
Turkish
Ve iyi biliniz ki, mallariniz ve evlatlariniz birer imtihan aracindan baska
birsey degildir. Allah katinda büyük ecir vardir.
|
Ayah 8:29 الأية
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَتَّقُوا اللَّهَ يَجْعَل لَّكُمْ فُرْقَانًا
وَيُكَفِّرْ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ۗ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ
الْعَظِيمِ
Ya ayyuha allatheena amanooin tattaqoo Allaha yajAAal lakum furqananwayukaffir
AAankum sayyi-atikum wayaghfir lakum wallahuthoo alfadli alAAatheem
Turkish
Ey iman edenler! Allah'a karsi gelmekten sakinirsaniz, O, size bir furkan (hakki
batildan ayirdedecek bir anlayis) verir ve günahlarinizi örtbas eder, sizi
bagislar. Allah büyük lütuf sahibidir.
|
Ayah 8:30 الأية
وَإِذْ يَمْكُرُ بِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُوكَ أَوْ يَقْتُلُوكَ أَوْ
يُخْرِجُوكَ ۚ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ ۖ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ
Wa-ith yamkuru bika allatheenakafaroo liyuthbitooka aw yaqtulooka aw yukhrijooka
wayamkuroonawayamkuru Allahu wallahu khayru almakireen
Turkish
Hani bir vakitler, o kfirler, seni tutup baglamak veya öldürmek veya sürüp
çikarmak için sana tuzak kuruyorlardi da, onlar tuzak kurarken Allah da
karsiliginda tuzak kuruyordu. Öyle ya, Allah tuzaklarin en hayirlisini kurar.
|
Ayah 8:31 الأية
وَإِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا قَالُوا قَدْ سَمِعْنَا لَوْ نَشَاءُ
لَقُلْنَا مِثْلَ هَٰذَا ۙ إِنْ هَٰذَا إِلَّا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ
Wa-itha tutla AAalayhim ayatunaqaloo qad samiAAna law nashao laqulnamithla hatha
in hatha illa asateerual-awwaleen
Turkish
Onlara yetlerimiz okundugu zaman, "isittik, dilersek bunun gibisini biz de
söyleriz, bu, eskilerin efsanelerinden baska bir sey degildir" diyorlardi.
|
Ayah 8:32 الأية
وَإِذْ قَالُوا اللَّهُمَّ إِن كَانَ هَٰذَا هُوَ الْحَقَّ مِنْ عِندِكَ فَأَمْطِرْ
عَلَيْنَا حِجَارَةً مِّنَ السَّمَاءِ أَوِ ائْتِنَا بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Wa-ith qaloo allahummain kana hatha huwa alhaqqa min AAindika faamtirAAalayna
hijaratan mina assama-iawi i/tina biAAathabin aleem
Turkish
Bir vakit de, "Ey Allah, eger bu Senin katindan gelmis bir hak kitap ise, hiç
durma üstümüze gökten taslar yagdir veya bize daha aci bir azap ver" demislerdi.
|
Ayah 8:33 الأية
وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُعَذِّبَهُمْ وَأَنتَ فِيهِمْ ۚ وَمَا كَانَ اللَّهُ
مُعَذِّبَهُمْ وَهُمْ يَسْتَغْفِرُونَ
Wama kana AllahuliyuAAaththibahum waanta feehim wama kanaAllahu muAAaththibahum
wahum yastaghfiroon
Turkish
Halbuki sen içlerinde iken Allah, onlara azab edecek degildi. Istigfar ettikleri
sürece de Allah onlara azab edecek degildir.
|
Ayah 8:34 الأية
وَمَا لَهُمْ أَلَّا يُعَذِّبَهُمُ اللَّهُ وَهُمْ يَصُدُّونَ عَنِ الْمَسْجِدِ
الْحَرَامِ وَمَا كَانُوا أَوْلِيَاءَهُ ۚ إِنْ أَوْلِيَاؤُهُ إِلَّا الْمُتَّقُونَ
وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
Wama lahum alla yuAAaththibahumuAllahu wahum yasuddoona AAani almasjidi
alharamiwama kanoo awliyaahu in awliyaohu illaalmuttaqoona walakinna aktharahum
la yaAAlamoon
Turkish
Simdi ise Allah'in kendilerine azab etmemesi için neleri var ki? Oysa Mescid-i
Haram'dan menediyorlar. Üstelik onun hizmetine ehil kisiler de degiller. Çünkü
onun hizmetine ehil olanlar ancak müttakilerdir. Lkin çogu bunu bilmezler.
|
Ayah 8:35 الأية
وَمَا كَانَ صَلَاتُهُمْ عِندَ الْبَيْتِ إِلَّا مُكَاءً وَتَصْدِيَةً ۚ فَذُوقُوا
الْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ
Wama kana salatuhumAAinda albayti illa mukaan watasdiyatan fathooqooalAAathaba
bima kuntum takfuroon
Turkish
Kbe huzurunda onlarin dualari ise islik çalip el çirpmaktan baska birsey
degildir. O halde inkrinizdan (ve nankörlügünüzden) dolayi bu azabi tadin
bakalim.
|
Ayah 8:36 الأية
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَن سَبِيلِ
اللَّهِ ۚ فَسَيُنفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ
ۗ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَ
Inna allatheena kafaroo yunfiqoonaamwalahum liyasuddoo AAan sabeeli
Allahifasayunfiqoonaha thumma takoonu AAalayhim hasratanthumma yughlaboona
wallatheena kafaroo ilajahannama yuhsharoon
Turkish
Mallarini, Allah yolundan engellemek için sarfeden o kfirler, hiç süphesiz yine
onu sarfedecekler. Varsin sarfetsinler, sonra o yüreklerine inen bir aci olacak,
sonra da maglup olacaklar. Zaten kfirler toplanip cehenneme gönderilecekler.
|
Ayah 8:37 الأية
لِيَمِيزَ اللَّهُ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ وَيَجْعَلَ الْخَبِيثَ بَعْضَهُ
عَلَىٰ بَعْضٍ فَيَرْكُمَهُ جَمِيعًا فَيَجْعَلَهُ فِي جَهَنَّمَ ۚ أُولَٰئِكَ هُمُ
الْخَاسِرُونَ
Liyameeza Allahu alkhabeetha mina attayyibiwayajAAala alkhabeetha baAAdahu AAala
baAAdinfayarkumahu jameeAAan fayajAAalahu fee jahannama ola-ikahumu alkhasiroon
Turkish
Allah, murdari temizden ayirdetmek için ve bir de murdar kismini birbiri üzerine
bindirip hepsini bir araya getirmek ve topunu birden cehenneme koymak için böyle
yapar. Iste bunlar o hüsran içinde kalanlarin ta kendileridir.
|
Ayah 8:38 الأية
قُل لِّلَّذِينَ كَفَرُوا إِن يَنتَهُوا يُغْفَرْ لَهُم مَّا قَدْ سَلَفَ وَإِن
يَعُودُوا فَقَدْ مَضَتْ سُنَّتُ الْأَوَّلِينَ
Qul lillatheena kafaroo in yantahooyughfar lahum ma qad salafa wa-in yaAAoodoo
faqad madatsunnatu al-awwaleen
Turkish
O kfirlere de ki: Eger bu ise son verirlerse daha önce yaptiklari bagislanacak.
Yok yine karsi koymaya baslar, isyana dönerlerse, önceki ümmetlere uygulanan
kurallar kendilerine de uygulanacak. (Artik o ilhî uygulamayi beklesinler.)
|
Ayah 8:39 الأية
وَقَاتِلُوهُمْ حَتَّىٰ لَا تَكُونَ فِتْنَةٌ وَيَكُونَ الدِّينُ كُلُّهُ لِلَّهِ ۚ
فَإِنِ انتَهَوْا فَإِنَّ اللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Waqatiloohum hatta latakoona fitnatun wayakoona addeenu kulluhu lillahifa-ini
intahaw fa-inna Allaha bima yaAAmaloona baseer
Turkish
Ortalikta fitne kalmayip, din tamamiyla Allah'in dini oluncaya kadar onlarla
savasin. Eger vazgeçerlerse muhakkak ki, Allah yaptiklarini görür.
|
Ayah 8:40 الأية
وَإِن تَوَلَّوْا فَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ مَوْلَاكُمْ ۚ نِعْمَ الْمَوْلَىٰ
وَنِعْمَ النَّصِيرُ
Wa-in tawallaw faAAlamoo anna Allahamawlakum niAAma almawla waniAAma annaseer
Turkish
Yok vazgeçmez de tekrar eskiye dönerlerse artik bilin ki, Allah sizin
yardimcinizdir. O ne güzel mevla, ne güzel yardimcidir.
|
Ayah 8:41 الأية
وَاعْلَمُوا أَنَّمَا غَنِمْتُم مِّن شَيْءٍ فَأَنَّ لِلَّهِ خُمُسَهُ
وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَىٰ وَالْيَتَامَىٰ وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ
السَّبِيلِ إِن كُنتُمْ آمَنتُم بِاللَّهِ وَمَا أَنزَلْنَا عَلَىٰ عَبْدِنَا
يَوْمَ الْفُرْقَانِ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ ۗ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ
قَدِيرٌ
WaAAlamoo annama ghanimtummin shay-in faanna lillahi khumusahu
walirrasooliwalithee alqurba walyatama walmasakeeniwabni assabeeli in kuntum
amantum billahiwama anzalna AAala AAabdina yawmaalfurqani yawma iltaqa
aljamAAani wallahuAAala kulli shay-in qadeer
Turkish
Sunu da biliniz ki, ganimet olarak aldiginiz her hangi bir seyden beste biri
mutlaka Allah içindir. O da peygambere ve ona yakinligi olanlara, yetimlere,
miskinlere ve yolda kalmislara aittir. Eger siz Allah'a iman etmis, hak ile
batilin ayrildigi o gün, iki ordunun karsi karsiya geldigi o (Bedir) günü
kulumuza indirdigimiz yetlere iman getirmis iseniz bunu böyle biliniz. Ve
biliniz ki, Allah, herseye kdirdir.
|
Ayah 8:42 الأية
إِذْ أَنتُم بِالْعُدْوَةِ الدُّنْيَا وَهُم بِالْعُدْوَةِ الْقُصْوَىٰ وَالرَّكْبُ
أَسْفَلَ مِنكُمْ ۚ وَلَوْ تَوَاعَدتُّمْ لَاخْتَلَفْتُمْ فِي الْمِيعَادِ ۙ
وَلَٰكِن لِّيَقْضِيَ اللَّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولًا لِّيَهْلِكَ مَنْ هَلَكَ
عَن بَيِّنَةٍ وَيَحْيَىٰ مَنْ حَيَّ عَن بَيِّنَةٍ ۗ وَإِنَّ اللَّهَ لَسَمِيعٌ
عَلِيمٌ
Ith antum bilAAudwati addunyawahum bilAAudwati alquswa warrakbuasfala minkum
walaw tawaAAadtum lakhtalaftum feealmeeAAadi walakin liyaqdiya Allahuamran kana
mafAAoolan liyahlika man halaka AAan bayyinatinwayahya man hayya AAan bayyinatin
wa-innaAllaha lasameeAAun AAaleem
Turkish
O vakit siz vadinin yakin bir yamacinda idiniz, onlarsa uzak yamacinda idiler.
Kervan da sizden daha asagida idi. Öyle ki, sayet onlarla sözlesmis olsaydiniz,
öyle bir bulusma yeri için mutlaka anlasmazlik çikarirdiniz. Fakat olmasi
gereken (zafer)in olmasi için Allah böyle takdir etti. T ki, helak olan apaçik
bir delil gördükten sonra helak olsun, sag kalanlar da yine apaçik bir delilden
sonra yasasin. Kesindir ki Allah, isitendir, bilendir.
|
Ayah 8:43 الأية
إِذْ يُرِيكَهُمُ اللَّهُ فِي مَنَامِكَ قَلِيلًا ۖ وَلَوْ أَرَاكَهُمْ كَثِيرًا
لَّفَشِلْتُمْ وَلَتَنَازَعْتُمْ فِي الْأَمْرِ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ سَلَّمَ ۗ
إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
Ith yureekahumu Allahu fee manamikaqaleelan walaw arakahum katheeran lafashiltum
walatanazaAAtumfee al-amri walakinna Allaha sallama innahuAAaleemun bithati
assudoor
Turkish
Hani o vakitler Allah sana uykunda (rüyanda) onlari az gösteriyordu. Eger Allah
sana onlari kalabalik gösterseydi korkacaktiniz ve savas konusunda anlasmazliga
düsecektiniz. Fakat Allah böyle bir seyden sizi uzak tuttu. Çünkü O, gönüllerde
yatani da bilir.
|
Ayah 8:44 الأية
وَإِذْ يُرِيكُمُوهُمْ إِذِ الْتَقَيْتُمْ فِي أَعْيُنِكُمْ قَلِيلًا
وَيُقَلِّلُكُمْ فِي أَعْيُنِهِمْ لِيَقْضِيَ اللَّهُ أَمْرًا كَانَ مَفْعُولًا ۗ
وَإِلَى اللَّهِ تُرْجَعُ الْأُمُورُ
Wa-ith yureekumoohum ithiiltaqaytum fee aAAyunikum qaleelan wayuqallilukum fee
aAAyunihimliyaqdiya Allahu amran kana mafAAoolan wa-ilaAllahi turjaAAu al-omoor
Turkish
Ve iste onlarla karsilastiginiz vakit onlari sizin gözünüze az gösteriyordu,
sizi de onlarin gözlerinde azaltiyordu. Çünkü Allah o mukadder olan isi yerine
getirecekti. Bütün isler Allah'a döndürülür.
|
Ayah 8:45 الأية
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا لَقِيتُمْ فِئَةً فَاثْبُتُوا وَاذْكُرُوا
اللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Ya ayyuha allatheena amanooitha laqeetum fi-atan fathbutoo wathkurooAllaha
katheeran laAAallakum tuflihoon
Turkish
Ey iman edenler, bir düsman toplulugu ile karsilastiginiz zaman sebat edin ve
Allah'i çokça zikredin ki, kurtulusa eresiniz.
|
Ayah 8:46 الأية
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ
رِيحُكُمْ ۖ وَاصْبِرُوا ۚ إِنَّ اللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
WaateeAAoo Allaha warasoolahuwala tanazaAAoo fatafshaloo watathhaba
reehukumwasbiroo inna Allaha maAAa assabireen
Turkish
Ayrica Allah'a ve Resulü'ne itaat edin. Ve birbirinizle didismeyin. Sonra
içinize korku düser ve kuvvetiniz elden gider. Sabirli olun, çünkü Allah
sabredenlerle beraberdir.
|
Ayah 8:47 الأية
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ خَرَجُوا مِن دِيَارِهِم بَطَرًا وَرِئَاءَ النَّاسِ
وَيَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ ۚ وَاللَّهُ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ
Wala takoonoo kallatheenakharajoo min diyarihim bataran wari-aa
annasiwayasuddoona AAan sabeeli Allahi wallahubima yaAAmaloona muheet
Turkish
Çalim atarak ve halka gösteris yaparak yurtlarindan çikanlar ve Allah yoluna
engel koyanlar gibi olmayin. Allah onlarin bütün yaptiklarini çepeçevre
kusatmistir.
|
Ayah 8:48 الأية
وَإِذْ زَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ
الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِ وَإِنِّي جَارٌ لَّكُمْ ۖ فَلَمَّا تَرَاءَتِ الْفِئَتَانِ
نَكَصَ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ وَقَالَ إِنِّي بَرِيءٌ مِّنكُمْ إِنِّي أَرَىٰ مَا لَا
تَرَوْنَ إِنِّي أَخَافُ اللَّهَ ۚ وَاللَّهُ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Wa-ith zayyana lahumu ashshaytanuaAAmalahum waqala la ghaliba lakumualyawma mina
annasi wa-innee jarun lakumfalamma taraati alfi-atani nakasaAAala AAaqibayhi
waqala innee baree-on minkum inneeara ma la tarawna innee akhafu Allahawallahu
shadeedu alAAiqab
Turkish
Seytan, onlara amellerini güzel gösterdigi zaman, "Bu gün insanlardan size galip
gelecek yoktur, ben de size yardimciyim." demisti. Fakat iki tarafin karsi
karsiya geldigi görününce arkasini dönüp kaçti ve söyle dedi: "Ben sizden
kesinlikle uzagim. Ben sizin göremeyeceginiz seyler görüyorum ve ben Allah'dan
korkarim. Ayrica Allah'in azabi çok çetindir."
|
Ayah 8:49 الأية
إِذْ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ غَرَّ هَٰؤُلَاءِ
دِينُهُمْ ۗ وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَإِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Ith yaqoolu almunafiqoona wallatheenafee quloobihim maradun gharra
haola-ideenuhum waman yatawakkal AAala Allahi fa-inna AllahaAAazeezun hakeem
Turkish
O sirada münafiklar ve kalblerinde hastalik bulunanlar, (müslümanlar hakkinda)
"su adamlari dinleri aldatti" diyorlardi. Oysa her kim Allah'a tevekkül ederse
bilsin ki, Allah galiptir, güçlüdür ve hikmet sahibidir.
|
Ayah 8:50 الأية
وَلَوْ تَرَىٰ إِذْ يَتَوَفَّى الَّذِينَ كَفَرُوا ۙ الْمَلَائِكَةُ يَضْرِبُونَ
وُجُوهَهُمْ وَأَدْبَارَهُمْ وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ
Walaw tara ith yatawaffaallatheena kafaroo almala-ikatu yadriboonawujoohahum
waadbarahum wathooqoo AAathaba alhareeq
Turkish
Melekler, o kfirlerin yüzlerine ve sirtlarina vura vura ve "Tadin bakalim
cehennem azabini!" diye diye canlarini alirken hallerini bir görmeliydin.
|
Ayah 8:51 الأية
ذَٰلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ اللَّهَ لَيْسَ بِظَلَّامٍ
لِّلْعَبِيدِ
Thalika bima qaddamat aydeekumwaanna Allaha laysa bithallaminlilAAabeed
Turkish
Iste bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiginiz bir sonuçtur. Hiç süphesiz
Allah, kullarina hiçbir sekilde zalim biri degildir.
|
Ayah 8:52 الأية
كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ ۙ وَالَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ ۚ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ
فَأَخَذَهُمُ اللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Kada/bi ali firAAawna wallatheenamin qablihim kafaroo bi-ayati Allahi
faakhathahumuAllahu bithunoobihim inna Allaha qawiyyunshadeedu alAAiqab
Turkish
Tipki Firavun'un izinden gidenlerle onlardan öncekilerin gidisi gibi onlar da
Allah'in yetlerini tanimadilar, Allah da kendilerini günahlari yüzünden
tutuklayiverdi. Çünkü Allah çok kuvvetli ve azabi çok çetin olandir.
|
Ayah 8:53 الأية
ذَٰلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ لَمْ يَكُ مُغَيِّرًا نِّعْمَةً أَنْعَمَهَا عَلَىٰ قَوْمٍ
حَتَّىٰ يُغَيِّرُوا مَا بِأَنفُسِهِمْ ۙ وَأَنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
Thalika bi-anna Allaha lamyaku mughayyiran niAAmatan anAAamaha AAala qawmin
hattayughayyiroo ma bi-anfusihim waanna Allaha sameeAAunAAaleem
Turkish
Bu, Allah'in bir kavme verdigi nimeti, onlar kendilerini degistirmedikçe
degistirmemesinden dolayidir. Gerçekten de Allah hakkiyle isiten, herseyi
bilendir.
|
Ayah 8:54 الأية
كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ ۙ وَالَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ ۚ كَذَّبُوا بِآيَاتِ
رَبِّهِمْ فَأَهْلَكْنَاهُم بِذُنُوبِهِمْ وَأَغْرَقْنَا آلَ فِرْعَوْنَ ۚ وَكُلٌّ
كَانُوا ظَالِمِينَ
Kada/bi ali firAAawna wallatheenamin qablihim kaththaboo bi-ayati
rabbihimfaahlaknahum bithunoobihim waaghraqna alafirAAawna wakullun kanoo
thalimeen
Turkish
Tipki Firavun'un izinden gidenlerle onlardan öncekilerin gidisi gibi,
Rabblerinin yetlerini yalanladilar. Biz de onlari günahlari yüzünden helk
ettik. Firavun ile arkasindan gidenleri suda bogduk. Hepsi de zalim idiler.
|
Ayah 8:55 الأية
إِنَّ شَرَّ الدَّوَابِّ عِندَ اللَّهِ الَّذِينَ كَفَرُوا فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
Inna sharra addawabbi AAindaAllahi allatheena kafaroo fahum la yu/minoon
Turkish
Allah katinda kimildayip debelenen canlilarin en kötüsü, inkara saplanip da bir
türlü iman etmeyenlerdir.
|
Ayah 8:56 الأية
الَّذِينَ عَاهَدتَّ مِنْهُمْ ثُمَّ يَنقُضُونَ عَهْدَهُمْ فِي كُلِّ مَرَّةٍ
وَهُمْ لَا يَتَّقُونَ
Allatheena AAahadta minhumthumma yanqudoona AAahdahum fee kulli marratin wahum
layattaqoon
Turkish
Onlar, kendileriyle antlasma yaptigin halde her defasinda antlasmalarini
bozarlar ve bundan hiç çekinmezler.
|
Ayah 8:57 الأية
فَإِمَّا تَثْقَفَنَّهُمْ فِي الْحَرْبِ فَشَرِّدْ بِهِم مَّنْ خَلْفَهُمْ
لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ
Fa-imma tathqafannahum fee alharbifasharrid bihim man khalfahum laAAallahum
yaththakkaroon
Turkish
Bundan dolayi onlari harpte yakalarsan, kendilerinden sonrakilere de gözdagi
olacak sekilde agir bir cezaya çarptir, belki ibret alirlar.
|
Ayah 8:58 الأية
وَإِمَّا تَخَافَنَّ مِن قَوْمٍ خِيَانَةً فَانبِذْ إِلَيْهِمْ عَلَىٰ سَوَاءٍ ۚ
إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْخَائِنِينَ
Wa-imma takhafanna min qawminkhiyanatan fanbith ilayhim AAalasawa-in inna Allaha
la yuhibbu alkha-ineen
Turkish
Eger bir kavmin, sözlesmeye aykiri bir hainlik yapmasindan korkarsan, savastan
önce ayni sekilde antlasmayi bozdugunu kendilerine bildir. Çünkü Allah hainleri
sevmez.
|
Ayah 8:59 الأية
وَلَا يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا سَبَقُوا ۚ إِنَّهُمْ لَا يُعْجِزُونَ
Wala yahsabanna allatheenakafaroo sabaqoo innahum la yuAAjizoon
Turkish
O kfirler ileri geçip kurtulduklarini sanmasinlar. Onlar kesinlikle (bizi) aciz
birakamazlar.
|
Ayah 8:60 الأية
وَأَعِدُّوا لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ
تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لَا
تَعْلَمُونَهُمُ اللَّهُ يَعْلَمُهُمْ ۚ وَمَا تُنفِقُوا مِن شَيْءٍ فِي سَبِيلِ
اللَّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لَا تُظْلَمُونَ
WaaAAiddoo lahum ma istataAAtummin quwwatin wamin ribati alkhayli turhiboona
bihiAAaduwwa Allahi waAAaduwwakum waakhareena mindoonihim la taAAlamoonahumu
Allahu yaAAlamuhum wamatunfiqoo min shay-in fee sabeeli Allahi yuwaffa
ilaykumwaantum la tuthlamoon
Turkish
Siz de gücünüzün yettigi kadar onlara karsi her çesitten kuvvet biriktirin ve
cihad için atlar hazirlayin ki, onlarla hem Allah'in düsmanlarini, hem de kendi
düsmanlarinizi, ayrica Allah'in bilip de sizin bilmediginiz daha baskalarini
korkutasiniz. Allah yolunda her ne harcarsaniz onun sevabi size eksiksiz ödenir
ve asla haksizliga ugratilmazsiniz.
|
Ayah 8:61 الأية
وَإِن جَنَحُوا لِلسَّلْمِ فَاجْنَحْ لَهَا وَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ ۚ إِنَّهُ
هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Wa-in janahoo lissalmi fajnahlaha watawakkal AAala Allahi innahu huwa
assameeAAualAAaleem
Turkish
Eger onlar baristan yana olurlarsa, sen de baristan yana ol! Ve Allah'a güven.
Çünkü isiten ve bilen O'dur.
|
Ayah 8:62 الأية
وَإِن يُرِيدُوا أَن يَخْدَعُوكَ فَإِنَّ حَسْبَكَ اللَّهُ ۚ هُوَ الَّذِي
أَيَّدَكَ بِنَصْرِهِ وَبِالْمُؤْمِنِينَ
Wa-in yureedoo an yakhdaAAooka fa-inna hasbakaAllahu huwa allathee ayyadaka
binasrihi wabilmu/mineen
Turkish
Eger sana hile yapmak isterlerse, muhakkak ki sana Allah yeter. Seni yardimiyla
ve müminlerle güçlendirecek olan O'dur.
|
Ayah 8:63 الأية
وَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ ۚ لَوْ أَنفَقْتَ مَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مَّا
أَلَّفْتَ بَيْنَ قُلُوبِهِمْ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ أَلَّفَ بَيْنَهُمْ ۚ إِنَّهُ
عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Waallafa bayna quloobihim law anfaqta mafee al-ardi jameeAAan ma allafta bayna
quloobihimwalakinna Allaha allafa baynahum innahu AAazeezun hakeem
Turkish
Müminlerin kalplerini birbirlerine O isindirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa sen
hepsini harcasaydin yine de onlarin kalblerini (böylesine) isindiramazdin. Lkin
Allah, kalplerini kaynastirdi. Muhakkak ki, O azizdir, hakimdir.
|
Ayah 8:64 الأية
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَسْبُكَ اللَّهُ وَمَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ
Ya ayyuha annabiyyu hasbukaAllahu wamani ittabaAAaka mina almu/mineen
Turkish
Ey Peygamber! Sana Allah yetisir, arkandan gelen müminlerle beraber.
|
Ayah 8:65 الأية
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ حَرِّضِ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى الْقِتَالِ ۚ إِن يَكُن
مِّنكُمْ عِشْرُونَ صَابِرُونَ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِ ۚ وَإِن يَكُن مِّنكُم
مِّائَةٌ يَغْلِبُوا أَلْفًا مِّنَ الَّذِينَ كَفَرُوا بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا
يَفْقَهُونَ
Ya ayyuha annabiyyu harridialmu/mineena AAala alqitali in yakun minkumAAishroona
sabiroona yaghliboo mi-atayni wa-in yakunminkum mi-atun yaghliboo alfan mina
allatheena kafaroobi-annahum qawmun la yafqahoon
Turkish
Ey Peygamber! Müminleri cihada tesvik eyle. Eger sizden sabredecek yirmi kisi
olursa ikiyüze galip gelirler ve eger sizden yüz kisi olursa kfirlerden bin
kisiye galip gelirler. Çünkü onlar hakki ve akibeti düsünmeyen anlayissiz bir
kavimdirler.
|
Ayah 8:66 الأية
الْآنَ خَفَّفَ اللَّهُ عَنكُمْ وَعَلِمَ أَنَّ فِيكُمْ ضَعْفًا ۚ فَإِن يَكُن
مِّنكُم مِّائَةٌ صَابِرَةٌ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِ ۚ وَإِن يَكُن مِّنكُمْ أَلْفٌ
يَغْلِبُوا أَلْفَيْنِ بِإِذْنِ اللَّهِ ۗ وَاللَّهُ مَعَ الصَّابِرِينَ
Al-ana khaffafa Allahu AAankumwaAAalima anna feekum daAAfan fa-in yakun minkum
mi-atun sabiratunyaghliboo mi-atayni wa-in yakun minkum alfun yaghliboo
alfaynibi-ithni Allahi wallahu maAAa assabireen
Turkish
Simdi Allah sizden yükü hafifletti ve sizde bir zaaf oldugunu bildi. O halde
sizden sabredecek yüz kisi olursa ikiyüz düsmana galip gelirler, sizden bin kisi
olursa Allah'in izniyle ikibin düsmana galip gelirler. Allah sabredenlerle
beraberdir.
|
Ayah 8:67 الأية
مَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَن يَكُونَ لَهُ أَسْرَىٰ حَتَّىٰ يُثْخِنَ فِي الْأَرْضِ ۚ
تُرِيدُونَ عَرَضَ الدُّنْيَا وَاللَّهُ يُرِيدُ الْآخِرَةَ ۗ وَاللَّهُ عَزِيزٌ
حَكِيمٌ
Ma kana linabiyyin an yakoonalahu asra hatta yuthkhina fee al-arditureedoona
AAarada addunya wallahuyureedu al-akhirata wallahu AAazeezun hakeem
Turkish
Hiçbir peygamberin, yeryüzünde agir basmadikça (kesin zafere ulasip üstün
gelmedikçe) esirleri olmasi layik degildir. Siz dünya malini istersiniz, oysa
Allah ahireti kazanmanizi murad eder. Allah azizdir, hakimdir.
|
Ayah 8:68 الأية
لَّوْلَا كِتَابٌ مِّنَ اللَّهِ سَبَقَ لَمَسَّكُمْ فِيمَا أَخَذْتُمْ عَذَابٌ
عَظِيمٌ
Lawla kitabun mina Allahisabaqa lamassakum feema akhathtum AAathabunAAatheem
Turkish
Eger Allah'dan bir yazi (hüküm) bulunmasa idi aldiginiz fidyeden dolayi size
mutlaka büyük bir azab dokunurdu.
|
Ayah 8:69 الأية
فَكُلُوا مِمَّا غَنِمْتُمْ حَلَالًا طَيِّبًا ۚ وَاتَّقُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ
اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Fakuloo mimma ghanimtum halalantayyiban wattaqoo Allaha inna Allahaghafoorun
raheem
Turkish
Artik elde ettiginiz ganimetten hell ve hos olarak yiyin ve Allah'a karsi
gelmekten sakinin. Muhakkak ki, Allah bagislayicidir ve merhamet edicidir.
|
Ayah 8:70 الأية
يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ قُل لِّمَن فِي أَيْدِيكُم مِّنَ الْأَسْرَىٰ إِن يَعْلَمِ
اللَّهُ فِي قُلُوبِكُمْ خَيْرًا يُؤْتِكُمْ خَيْرًا مِّمَّا أُخِذَ مِنكُمْ
وَيَغْفِرْ لَكُمْ ۗ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Ya ayyuha annabiyyuqul liman fee aydeekum mina al-asra in yaAAlami Allahufee
quloobikum khayran yu/tikum khayran mimma okhithaminkum wayaghfir lakum wallahu
ghafoorun raheem
Turkish
Ey Peygamber, elinizdeki esirlere de ki: "Eger Allah sizin kalblerinizde bir
hayir bulursa, sizden alinandan daha hayirlisini size verir ve günahlarinizi
bagislar. Çünkü Allah bagislayicidir."
|
Ayah 8:71 الأية
وَإِن يُرِيدُوا خِيَانَتَكَ فَقَدْ خَانُوا اللَّهَ مِن قَبْلُ فَأَمْكَنَ
مِنْهُمْ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
Wa-in yureedoo khiyanataka faqad khanooAllaha min qablu faamkana minhum
wallahuAAaleemun hakeem
Turkish
Eger sana hiyanet etmek isterlerse iyi bilsinler ki, bundan önce Allah'a hainlik
ettiklerinden dolayi Allah onlarin ezilmelerine imkn verdi. Allah her seyi
hakkiyla bilen hüküm ve hikmet sahibidir.
|
Ayah 8:72 الأية
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ
فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَوا وَّنَصَرُوا أُولَٰئِكَ بَعْضُهُمْ
أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ ۚ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَلَمْ يُهَاجِرُوا مَا لَكُم مِّن
وَلَايَتِهِم مِّن شَيْءٍ حَتَّىٰ يُهَاجِرُوا ۚ وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي
الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ إِلَّا عَلَىٰ قَوْمٍ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُم
مِّيثَاقٌ ۗ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Inna allatheena amanoo wahajaroowajahadoo bi-amwalihim waanfusihim fee sabeeli
Allahiwallatheena awaw wanasaroo ola-ikabaAAduhum awliyao baAAdin
wallatheenaamanoo walam yuhajiroo ma lakum min walayatihimmin shay-in hatta
yuhajiroo wa-ini istansarookumfee addeeni faAAalaykumu annasru illaAAala qawmin
baynakum wabaynahum meethaqun wallahubima taAAmaloona baseer
Turkish
Gerçekten de iman edip hicret eden, mallariyla ve canlariyla Allah yolunda cihad
veren, onlari barindirip yardim edenler, iste bunlar birbirlerinin
dostlaridirlar. Iman ettigi halde henüz hicret etmemis olanlar, hicret edinceye
kadar onlar üzerinde herhangi bir velayet hakkiniz yoktur. Bununla beraber dinde
sizden yardim isterlerse, sizinle arasinda antlasma bulunanlar aleyhine bir
durum olmadikça, onlara yardim etmeniz de üzerinize borçtur. Allah bütün
yaptiklarinizi görüp duruyor.
|
Ayah 8:73 الأية
وَالَّذِينَ كَفَرُوا بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ ۚ إِلَّا تَفْعَلُوهُ تَكُن
فِتْنَةٌ فِي الْأَرْضِ وَفَسَادٌ كَبِيرٌ
Wallatheena kafaroo baAAduhumawliyao baAAdin illa tafAAaloohu takunfitnatun fee
al-ardi wafasadun kabeer
Turkish
Kfirler de aslinda birbirlerinin dostlari ve yardimcilaridirlar. Eger siz de
öyle yapmazsaniz, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çikar.
|
Ayah 8:74 الأية
وَالَّذِينَ آمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ
آوَوا وَّنَصَرُوا أُولَٰئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا ۚ لَّهُم مَّغْفِرَةٌ
وَرِزْقٌ كَرِيمٌ
Wallatheena amanoo wahajaroowajahadoo fee sabeeli Allahi wallatheenaawaw
wanasaroo ola-ika humu almu/minoona haqqanlahum maghfiratun warizqun kareem
Turkish
O kimseler ki, iman ettiler, hicret ettiler ve Allah yolunda cihada katildilar,
bir kisimlari da onlari barindirip yer, yurt sahibi yaptilar ve yardima
kostular, iste bunlar hakkiyla mümin olanlardir. Bunlara bir magfiret ve
cömertçe bir rizik vardir.
|
Ayah 8:75 الأية
وَالَّذِينَ آمَنُوا مِن بَعْدُ وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا مَعَكُمْ فَأُولَٰئِكَ
مِنكُمْ ۚ وَأُولُو الْأَرْحَامِ بَعْضُهُمْ أَوْلَىٰ بِبَعْضٍ فِي كِتَابِ اللَّهِ
ۗ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Wallatheena amanoo minbaAAdu wahajaroo wajahadoo maAAakum faola-ikaminkum waoloo
al-arhami baAAduhum awlabibaAAdin fee kitabi Allahi inna Allahabikulli shay-in
AAaleem
Turkish
Daha sonradan hicret edip sizinle beraber savasa katilanlar da sizdendirler. Bir
de akraba olanlar, Allah'in kitabina göre, birbirlerine daha yakindirlar. Süphe
yok ki, Allah her seyi bilir.
|
©
EsinIslam.Com Designed & produced by The Awqaf London. Please pray for us
|