Sana ganimetlerin bölüstürülmesini soruyorlar. De ki, ganimetlerin taksimi
Allah'a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz
Allah'tan korkun da biribirinizle aranizi düzeltin. Allah'a ve Resulü'ne itaat
edin.
Gerçek müminler ancak o müminlerdir ki, Allah anildigi zaman yürekleri ürperir,
yetleri okundugu zaman imanlarini arttirir. Ve bunlar yalnizca Rablerine
tevekkül ederler.
Iste o zaman Allah size iki taifeden (kervan veya kureys ordusundan) birini vaad
ediyordu ki, sizin olacakti. Siz ise arzu ediyordunuz ki, sani ve serefi olmayan
sey (kervan) sizin olsun. Halbuki Allah, yetleriyle hakki yerine oturtmak ve
kfirlerin arkasini kesmek istiyordu.
Bunu da Allah size sirf bir müjde olsun ve bununla kalbleriniz yatissin diye
yapmisti. Yoksa zafer ancak Allah katindandir. Gerçekten Allah mutlak galiptir
ve hikmet sahibidir.
O sirada size, yine katindan bir güven ve esenlik olmak üzere bir uyku
sardiriyordu, sizi temizlemek, seytanin vesvesesini sizden gidermek,
yüreklerinize kuvvet vermek ve ayaklarinizi saglam durdurmak için gökten
üzerinize yagmur indiriyordu.
Iste o anda Rabbin meleklere söyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim,
müminlere sebat verin. Kfirlerin yüregine korku salacagim, hemen boyunlarinin
üstüne vurun, parmaklarina, parmaklarina vurun".
Böyle bir günde her kim onlara, tekrar dönüp çarpismak için geri çekilmek veya
diger bir safta yeniden mevzilenmek hlleri disinda, arkasini dönerse, muhakkak
Allah'dan bir gazaba ugramis olur ve varacagi yer cehennemdir, orasi da ne kötü
bir akibettir.
Sonra onlari siz öldürmediniz, lkin Allah öldürdü. Attigin zaman da sen
atmadin, lkin Allah atti. Bu da müminlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi.
Allah isitendir, bilendir.
Fetih istiyorsaniz, iste size fetih gelmistir, eger asiri gitmez de son
verirseniz, hakkinizda daha hayirlidir. Yok eger dönerseniz, biz de döneriz. O
vakit askeriniz çok da olsa size hiç bir sekilde fayda vermez. Iyi biliniz ki,
Allah müminlerle beraberdir.
Ey iman edenler! Peygamber sizi, size hayat verecek seylere davet ettigi zaman,
Allah'a ve Resul'e icabet edin. Ve bilin ki Allah, kisi ile kalbi arasina girer.
Ve siz kesinkes O'nun huzurunda toplanacaksiniz.
Düsünün ve hatirlayin o zamanlari ki, hani bir vakitler siz yeryüzünde
güçsüzdünüz, hor görülen bir azinliktiniz. Insanlarin sizi hirpalamasindan
korkuyordunuz, öyle iken O, sizi barindirdi ve sizi yardimiyla destekleyip
güçlendirdi ve sükretmeniz için temizlerinden rizik verdi.
Ey iman edenler! Allah'a karsi gelmekten sakinirsaniz, O, size bir furkan (hakki
batildan ayirdedecek bir anlayis) verir ve günahlarinizi örtbas eder, sizi
bagislar. Allah büyük lütuf sahibidir.
Hani bir vakitler, o kfirler, seni tutup baglamak veya öldürmek veya sürüp
çikarmak için sana tuzak kuruyorlardi da, onlar tuzak kurarken Allah da
karsiliginda tuzak kuruyordu. Öyle ya, Allah tuzaklarin en hayirlisini kurar.
Bir vakit de, "Ey Allah, eger bu Senin katindan gelmis bir hak kitap ise, hiç
durma üstümüze gökten taslar yagdir veya bize daha aci bir azap ver" demislerdi.
Simdi ise Allah'in kendilerine azab etmemesi için neleri var ki? Oysa Mescid-i
Haram'dan menediyorlar. Üstelik onun hizmetine ehil kisiler de degiller. Çünkü
onun hizmetine ehil olanlar ancak müttakilerdir. Lkin çogu bunu bilmezler.
Kbe huzurunda onlarin dualari ise islik çalip el çirpmaktan baska birsey
degildir. O halde inkrinizdan (ve nankörlügünüzden) dolayi bu azabi tadin
bakalim.
Mallarini, Allah yolundan engellemek için sarfeden o kfirler, hiç süphesiz yine
onu sarfedecekler. Varsin sarfetsinler, sonra o yüreklerine inen bir aci olacak,
sonra da maglup olacaklar. Zaten kfirler toplanip cehenneme gönderilecekler.
Allah, murdari temizden ayirdetmek için ve bir de murdar kismini birbiri üzerine
bindirip hepsini bir araya getirmek ve topunu birden cehenneme koymak için böyle
yapar. Iste bunlar o hüsran içinde kalanlarin ta kendileridir.
O kfirlere de ki: Eger bu ise son verirlerse daha önce yaptiklari bagislanacak.
Yok yine karsi koymaya baslar, isyana dönerlerse, önceki ümmetlere uygulanan
kurallar kendilerine de uygulanacak. (Artik o ilhî uygulamayi beklesinler.)
Sunu da biliniz ki, ganimet olarak aldiginiz her hangi bir seyden beste biri
mutlaka Allah içindir. O da peygambere ve ona yakinligi olanlara, yetimlere,
miskinlere ve yolda kalmislara aittir. Eger siz Allah'a iman etmis, hak ile
batilin ayrildigi o gün, iki ordunun karsi karsiya geldigi o (Bedir) günü
kulumuza indirdigimiz yetlere iman getirmis iseniz bunu böyle biliniz. Ve
biliniz ki, Allah, herseye kdirdir.
O vakit siz vadinin yakin bir yamacinda idiniz, onlarsa uzak yamacinda idiler.
Kervan da sizden daha asagida idi. Öyle ki, sayet onlarla sözlesmis olsaydiniz,
öyle bir bulusma yeri için mutlaka anlasmazlik çikarirdiniz. Fakat olmasi
gereken (zafer)in olmasi için Allah böyle takdir etti. T ki, helak olan apaçik
bir delil gördükten sonra helak olsun, sag kalanlar da yine apaçik bir delilden
sonra yasasin. Kesindir ki Allah, isitendir, bilendir.
Hani o vakitler Allah sana uykunda (rüyanda) onlari az gösteriyordu. Eger Allah
sana onlari kalabalik gösterseydi korkacaktiniz ve savas konusunda anlasmazliga
düsecektiniz. Fakat Allah böyle bir seyden sizi uzak tuttu. Çünkü O, gönüllerde
yatani da bilir.
Ve iste onlarla karsilastiginiz vakit onlari sizin gözünüze az gösteriyordu,
sizi de onlarin gözlerinde azaltiyordu. Çünkü Allah o mukadder olan isi yerine
getirecekti. Bütün isler Allah'a döndürülür.
Ayrica Allah'a ve Resulü'ne itaat edin. Ve birbirinizle didismeyin. Sonra
içinize korku düser ve kuvvetiniz elden gider. Sabirli olun, çünkü Allah
sabredenlerle beraberdir.
Çalim atarak ve halka gösteris yaparak yurtlarindan çikanlar ve Allah yoluna
engel koyanlar gibi olmayin. Allah onlarin bütün yaptiklarini çepeçevre
kusatmistir.
Seytan, onlara amellerini güzel gösterdigi zaman, "Bu gün insanlardan size galip
gelecek yoktur, ben de size yardimciyim." demisti. Fakat iki tarafin karsi
karsiya geldigi görününce arkasini dönüp kaçti ve söyle dedi: "Ben sizden
kesinlikle uzagim. Ben sizin göremeyeceginiz seyler görüyorum ve ben Allah'dan
korkarim. Ayrica Allah'in azabi çok çetindir."
O sirada münafiklar ve kalblerinde hastalik bulunanlar, (müslümanlar hakkinda)
"su adamlari dinleri aldatti" diyorlardi. Oysa her kim Allah'a tevekkül ederse
bilsin ki, Allah galiptir, güçlüdür ve hikmet sahibidir.
Tipki Firavun'un izinden gidenlerle onlardan öncekilerin gidisi gibi onlar da
Allah'in yetlerini tanimadilar, Allah da kendilerini günahlari yüzünden
tutuklayiverdi. Çünkü Allah çok kuvvetli ve azabi çok çetin olandir.
Bu, Allah'in bir kavme verdigi nimeti, onlar kendilerini degistirmedikçe
degistirmemesinden dolayidir. Gerçekten de Allah hakkiyle isiten, herseyi
bilendir.
Tipki Firavun'un izinden gidenlerle onlardan öncekilerin gidisi gibi,
Rabblerinin yetlerini yalanladilar. Biz de onlari günahlari yüzünden helk
ettik. Firavun ile arkasindan gidenleri suda bogduk. Hepsi de zalim idiler.
Eger bir kavmin, sözlesmeye aykiri bir hainlik yapmasindan korkarsan, savastan
önce ayni sekilde antlasmayi bozdugunu kendilerine bildir. Çünkü Allah hainleri
sevmez.
Siz de gücünüzün yettigi kadar onlara karsi her çesitten kuvvet biriktirin ve
cihad için atlar hazirlayin ki, onlarla hem Allah'in düsmanlarini, hem de kendi
düsmanlarinizi, ayrica Allah'in bilip de sizin bilmediginiz daha baskalarini
korkutasiniz. Allah yolunda her ne harcarsaniz onun sevabi size eksiksiz ödenir
ve asla haksizliga ugratilmazsiniz.
Müminlerin kalplerini birbirlerine O isindirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa sen
hepsini harcasaydin yine de onlarin kalblerini (böylesine) isindiramazdin. Lkin
Allah, kalplerini kaynastirdi. Muhakkak ki, O azizdir, hakimdir.
Ey Peygamber! Müminleri cihada tesvik eyle. Eger sizden sabredecek yirmi kisi
olursa ikiyüze galip gelirler ve eger sizden yüz kisi olursa kfirlerden bin
kisiye galip gelirler. Çünkü onlar hakki ve akibeti düsünmeyen anlayissiz bir
kavimdirler.
Simdi Allah sizden yükü hafifletti ve sizde bir zaaf oldugunu bildi. O halde
sizden sabredecek yüz kisi olursa ikiyüz düsmana galip gelirler, sizden bin kisi
olursa Allah'in izniyle ikibin düsmana galip gelirler. Allah sabredenlerle
beraberdir.
Hiçbir peygamberin, yeryüzünde agir basmadikça (kesin zafere ulasip üstün
gelmedikçe) esirleri olmasi layik degildir. Siz dünya malini istersiniz, oysa
Allah ahireti kazanmanizi murad eder. Allah azizdir, hakimdir.
Ey Peygamber, elinizdeki esirlere de ki: "Eger Allah sizin kalblerinizde bir
hayir bulursa, sizden alinandan daha hayirlisini size verir ve günahlarinizi
bagislar. Çünkü Allah bagislayicidir."
Eger sana hiyanet etmek isterlerse iyi bilsinler ki, bundan önce Allah'a hainlik
ettiklerinden dolayi Allah onlarin ezilmelerine imkn verdi. Allah her seyi
hakkiyla bilen hüküm ve hikmet sahibidir.
Gerçekten de iman edip hicret eden, mallariyla ve canlariyla Allah yolunda cihad
veren, onlari barindirip yardim edenler, iste bunlar birbirlerinin
dostlaridirlar. Iman ettigi halde henüz hicret etmemis olanlar, hicret edinceye
kadar onlar üzerinde herhangi bir velayet hakkiniz yoktur. Bununla beraber dinde
sizden yardim isterlerse, sizinle arasinda antlasma bulunanlar aleyhine bir
durum olmadikça, onlara yardim etmeniz de üzerinize borçtur. Allah bütün
yaptiklarinizi görüp duruyor.
O kimseler ki, iman ettiler, hicret ettiler ve Allah yolunda cihada katildilar,
bir kisimlari da onlari barindirip yer, yurt sahibi yaptilar ve yardima
kostular, iste bunlar hakkiyla mümin olanlardir. Bunlara bir magfiret ve
cömertçe bir rizik vardir.
Daha sonradan hicret edip sizinle beraber savasa katilanlar da sizdendirler. Bir
de akraba olanlar, Allah'in kitabina göre, birbirlerine daha yakindirlar. Süphe
yok ki, Allah her seyi bilir.