Hani o bir ates görmüstü de, ailesine: "Yerinizde durun, benim gözüme bir ates
ilisti, belki size bir kor getiririm, yahut atesin yaninda bir yol gösterici
bulurum" demisti.
"Onu (Musa'yi) tabut içine koy da denize birak. Deniz de onu sahile atsin. Onu
hem bana düsman, hem ona düsman olan biri alsin." Bir de benim gözetimim altinda
yetistirilmen için, üzerine katimdan bir sevgi birakmistim. (Ey Musa!)
Hani kiz kardesin (Firavun'un sarayina) giderek: "Ona bakacak birini size
buluvereyim mi? diyordu. Böylece seni tekrar annene verdik ki, gözü aydin olsun
da kederlenmesin. Hem sen, bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardik. Seni
çesitli musibetlerle imtihan ettik. Bu sebeple yillarca Medyen halki içinde
kaldin. Sonra ey Musa! Belli bir çaga (peygamberlik görevini yüklenecek bir
yasa) geldin.
Hemen gidin de Firavun'a deyin ki: "Biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz.
Artik Israilogullari'ni bizimle gönder, onlara azab etme; biz sana Rabbinden bir
mucize ile geldik. Selam dogru yolda gidenleredir."
"Yeryüzünü sizin için bir dösek yapan, oradan sizin için yollar açan ve gökten
bir su indiren O'dur." Iste biz o su ile türlü türlü bitkilerden çiftler
çikardik.
"O halde biz de senin sihrin gibi bir sihirle sana gelecegiz (karsina
çikacagiz); simdi bizimle senin aranda bir vakit ve bir bulusma yeri tayin et
ki; ne senin, ne bizim caymayacagimiz uygun bir yer olsun."
Musa onlara dedi ki: "Yaziklar olsun size! Allah'a yalan uydur mayin. Sonra bir
azab ile kökünüzü keser. Gerçekten (Allah'a) iftira eden hüsrana ugramistir."
(Sihirbazlar daha sonra Musa ve Harun'u göstererek söyle) dediler: "Bu ikisi
muhakkak sihirbazdir; büyüleriyle sizi yurdunuzdan çikarmak ve de örnek dininizi
yok etmek istiyorlar."
"Sag elindekini ativer, o, onlarin yaptiklarini yutar. Çünkü onlarin yaptiklari
ancak bir büyücü tuzagidir. Büyücü ise, her nerede olursa olsun basariya
ulasamaz."
Firavun: "Ben size izin vermeden mi ona iman ettiniz? O, muhakkak size sihir
ögreten büyügünüzdür. And olsun ki, ellerinizi ve ayaklarinizi çaprazlama
kesecegim ve muhakkak sizi hurma dallarina asacagim. Böylece hangimizin azabinin
daha siddetli ve devamli oldugunu bileceksiniz" dedi.
(Iman eden sihirbazlar söyle) dediler: "Bize gelen bu açik mucizeler ve bizi
yaratana karsi, asla seni tercih edemeyiz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak
bu dünya hayatina hükmedebilirsin."
"Dogrusu biz hem günahlarimiza, hem bizi zorladigin sihre karsi, bizi bagislasin
diye, Rabbimize iman ettik. Allah (sevabça senden) daha hayirli ve (azab verme
bakimindan da) daha devamlidir."
Adn cennetleri vardir ki, altlarindan irmaklar akar, onlar, orada ebedî olarak
kalacaklardir. Ve iste bu, (küfür ve isyandan) arinanlarin mükafatidir. Mel-i
Serifi
Gerçekten Musa'ya söyle vahyettik: "Kullarimla geceleyin yürü (Misir'dan çik) de
(asni vurarak) onlara denizde kuru bir yol aç; (artik firavun tarafindan)
yetisilmekten korkmazsin ve (bogulmaktan) endise de etmezsin."
Size verdigimiz riziklarin en temizlerinden yiyin ve bunda taskinlik etmeyin,
sonra üzerinize gazabim iner. Kimin üzerine de gazabim inerse, muhakkak o
mahvolur.